Kenan Işık Öldümü İddası Doğrumu

Kenan Işık Öldümü İddası Doğrumuflash haber logo3

Atv’de yayınlanan Kim Milyoner Olmak İster programının sevilen sunucusu hakkında “Kenan Işık öldü mü?” şeklinde ortaya atılan iddialar sevenlerini üzdü. Twitter’da ortaya atılan Kenan Işık öldü haberleri hayranlarının yüreğini ağzına getirdi.

Kenan Işık öldü mü?

1 yıldır tedavi altında tutulan ve özellikle Kim Milyoner Olmak İster programındaki başarılı sunumuyla izleyicinin gönlüne taht kuran Kenan Işık’ın öldüğü yönünde sosyal medyada dolaşan haberler hayranlarını üzdü. Bir süredir sağlık durumunun iyi olmadığı iddia edilen Kenan Işık’ın öldüğü yönündeki iddialar ise doğrulanmadı.

Davutoğlu, Başçı ile görüştü Dolar düşecekmi?

Davutoğlu, Başçı ile görüştü

Başbakan Ahmet Davutoğlu, New York temasları ardındanMerkez Bankası Başkanı Başçı, SPK Başkanı Ertaş ve Hazine Müsteşar vekili Dağdaş’tan ayrı ayrı brifing aldı.

Başbakanlık: “Sayın Başbakanımız, New York temaslarını tamamlayıp Ankara’ya dönmesinin hemen ardından Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş ve Hazine Müsteşar Vekili Cavit Dağdaş’ı Başbakanlık Resmi Konut’a çağırarak ayrı ayrı brifing aldı.”

Başbakanlık: ” Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, kabulde, Pazartesi günü İsviçre’nin Basel şehrinde yapılacak olan, önde gelen büyük ekonomilerinMerkez Bankası Başkanlarının katılacağı ve son gelişmelerin ele alınacağı Küresel Ekonomi Toplantısı hakkında da bilgi verdi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da katıldığı brifinglerde ekonomi ile ilgili kurumların önümüzdeki dönem atabileceği adımlar da değerlendirildi.”100795

8 Mart Neden Dünya Kadınlar Günüdür?

8 Mart Neden Dünya Kadınlar Günüdür?

8 Mart hangi kadınların günü…

Tarihçesine baktığımızda 8 Mart’ın kadınların mücadele günü haline gelmesinin ilk eylemi olarak Mart 1857’de Tekstil işçisi kadınların yaptığı grevi görüyoruz. Yaklaşık elli yıl sonra 1908’de yine tekstil işçisi 15.000 kadın oy hakkı, çalışma saatlerinin azaltılması, çocuk işçi çalıştırılmasının yasaklanması gibi taleplerle yürüdüler. Sloganları “Ekmek ve Güller”di. Ekmek ekonomik adaleti ve güvenceyi Gül ise daha iyi yaşam koşullarını simgeliyordu. ***

1909’da Amerikan Sosyalist Partisi Şubat ayının son Pazarının Kadın Günü olarak kutlanması kararını aldı. 1910 yılında Kopenhag’da toplanan 2. Sosyalist Kadınlar Konferansı (Kadın Enternasyonali olarak da adlandırılır) 8 Mart’ın Uluslararası Kadın Günü olarak kutlanmasına karar verir.  Louise Zeitz’ın Gleicheit’ta yazdığı kadınlar günü önerisini Clara Zetkin bu toplantıda önerge haline getirir. Konferans sonuç metninde çıkan kararın tam metni şöyleydi: ***

“Her ülke proletaryasının, sınıf bilinçli, siyasi ve sendikal örgütlerinin anlaşmasına göre, tüm ülkelerin Sosyalist kadınları her yıl bir günü Kadınlar Günü olarak kutlayacak ve öncelikli hedefleri de kadınların oy hakkını kazanmasını desteklemek olmalı. . Bu talep, tüm kadın sorununun Sosyalist ilkelerle bağlantılandırılmasıyla ele alınmalıdır. Kadınlar Günü enternasyonal bir karakterde ve dikkatle örgütlenmelidir.”

1911 yılında Sosyalist Enternasyonal’in deklarasyonuyla Uluslararası Kadın Günü ilk kez milyonlarca kadının bir araya geldiği mitinglerle Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de kutlandı. ***

25 Mart 1911’de New York’taki Triangle Gömlek Fabrikasında çıkan yangında çoğu İtalyan ve Yahudi 140 genç işçi kadının önlemlerin yetersizliği nedeniyle yanarak ölmesinin ardından, Kadın Sendikaları Birliği ve Uluslararası Kadın Tekstil İşçileri Sendikasının çağrısıyla düzenlenen eylemlerde yaklaşık 100.000 kişi sokağa dökülmüş ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için eylem yapmıştı. ***

Kadınlar günü Rusya’da ilk kez 1913’de izinsiz gösterilerle kutlandı. 1913 ve 1914’de Menşevikler sadece kadınlarla kutlanmasını önerirken Bolşevikler tüm işçi sınıfının katılımında ısrar ediyorlardı. 1917’de Şubat Devrimi’nin başlangıcı olan,  Rus takvimiyle 22 Şubat’ta, yani 7 Mart’ta, erkek yöneticilerin itirazlarına rağmen kadınlar ertesi gün için grev çağrısı yaptılar. 23 Şubat -yani 8 Mart- günü kadınlar ekmek ve barış talebiyle sokağa dökülerek devrimi başlattılar. Ekim Devrimi’nin ardından Kollontay’ın önerisiyle 8 Mart resmi tatil ilan edildi ve Sovyetler dönemince “kahraman kadın işçilerin” anısına kutlandı. ***

1921 yılında Komünist Enternasyonal’in kadın sekretaryasındaki Bulgar kadınların önerisiyle 8 Mart Rusya’da devrimi başlatan ve Amerika’da hakları için mücadele eden ve ölen kadınların anısına Enternasyonal Kadınlar Günü olarak kabul edildi. Türkiye’de ilk kez 1921’de kutlandı. 1975 de BM’nin 75-85 yıllarını kadın on yılı olarak kabul etmesinin ardından, 1977 16 Aralık’taki genel kurulda yılın bir gününün Birleşmiş Milletler Kadın Hakları ve Barış günü olarak kutlanmasını karar altına aldı.

Tarihçesi herkes tarafından üç aşağı beş yukarı yukarıda değindiğimiz tarihsel uğraklarla yazılsa da, Türkiye’de kadın hareketi, sosyalist hareket ve feministler arasında 8 Mart’ın “esasında” hangi kadınların günü olduğu tartışması sürüyor.

Kadın kurtuluş mücadelesinin kapitalizme ve onun uzantısı erkek egemen ideolojiye karşı verileceği fikri 8 Mart’ların Türkiye’de yıllarca sosyalist ve işçi kadınların kutlayacağı bir gün olarak tanımlanmasını mümkün kıldı. Ancak 80’lerle birlikte yükselen feminist hareket, kadınları ezenin erkek egemen sistem olduğunu ve tüm kadınların ortak bir ezilmişlik yaşadığını, dolayısıyla da kadın kurtuluş mücadelesinin öznesinin sadece işçi kadınlar değil tüm sınıflardan kadınlar olduğunu söyleyince, “8 Mart kimin?” tartışmalarının da fitili ateşlendi. Zira kapitalizmle iç içe geçerek de olsa kendi iç dinamikleri olan bir sistem olarak erkek egemenliği tanımı yapmak, ortak bir ezilmişlik yaşayan tüm kadınların bağımsız örgütlenmesini savunmak anlamına geliyordu. Feminist hareketin kadın kurtuluş mücadelesinin siyasal öznesi olarak kendini ifade etmesi, Türkiye sosyalist hareketinin büyük kısmının, kadın kurtuluşunun kapitalizmin yıkılmasıyla gerçekleşeceğini bu nedenle de öznesinin sadece işçi kadınlar olabileceğinin altını 8 Mart’lar üzerinden çizmesiyle sonuçlandı. 80’lerin ortasında başlayan Dünya Kadınlar Günü – Dünya Emekçi Kadınlar Günü ikiliği de aslında siyasal özneyi tarif etme tartışmasından ortaya çıktı. Kadınların kurtuluşları için vereceği mücadelenin öznesinin hangi kadınlar olduğu tartışmasının farklı politik yaklaşımlarla uzlaştırılması mümkün değil. Ancak bugün 8 Mart’ların hangi kadınlara ait olduğuna ilişkin bir tartışma yürütmek hâlâ anlamlı ve mümkün.  Yine de 8 Mart’ın emekçi kadınlar günü olarak adlandırılmasının neden erkeklerle birlikte kutlanacağı ön şartını yarattığını anlamak imkansız. ***

1900’lerin başında burjuvazi, milliyetçiliği işçi sınıfının enternasyonal mücadelesini bölmenin en etkili aracı olarak kullanıyordu. Birinci paylaşım savaşında Bolşeviklerin, Roza Luxemburg, Clara Zetkin gibi komünist hareket önderlerinin II. Enternasyonal’in anayurt savunması politikalarını mahkum ederken işçi sınıfının enternasyonalist dayanışmasından bahsediyorlardı. Bu anlamıyla 1910’da Kopenhag’da alınan kadın günü kararında geçen “enternasyonal kadın günü” kavramının  doğal olarak “uluslararası kadın günü”  diye tercüme edilmesi, 8 Mart’ın ilk olarak “işçi kadınların birliği”ne yapılan çağrıyla ortaya çıktığı gerçeğini değiştirmez. Enternasyonal kavramı işçi sınıfının uluslararası ittifakı anlamında kullanılmaktaydı ve Zetkin’in önerisi de hiç kuşku yok ki işçi kadınların uluslararası birliğine işaret etmekteydi. Ancak henüz erkek egemenliğinin/patriyarkanın bağımsız iç dinamikleri olan bir sistem olarak tanımlanmamış olduğu bu yıllarda kadınların ev içindeki ezilmişlikleri, ücretli emek gücünde yaşadıkları katmerli sömürünün uzantısı olarak açıklanıyordu. İkinci dalga feminist hareket ise, tersinden,  kadınların ücretli emek gücüne katılma koşullarının ev içindeki egemenlik ilişkisiyle belirlendiği tespitiyle örgütlendi. 1960’larla birlikte tüm dünyada feminist hareket 1850’lerden başlayarak 1900’lerin başına kadar işçi kadınların örgütlediği mücadele geleneğine sahip çıkarak 8 Mart’ı kadınlar günü olarak kutlamaya başladı. Ancak sosyalist hareketin, günün tarihsel arka planı sebebiyle kurduğu ideolojik üstünlük, yer yer gereksiz teorik zorlamalara kaynaklık etti – kadınların ev içinde karşılıksız emek harcamaları nedeniyle “emekçi” olarak kabul edilebilecekleri gibi.  Oysa bugün kadınların ezilmişliğinin ev içinde harcadıkları karşılıksız emeğin, hem evdeki erkeğin hem de hiç kuşku yok ki sermayenin çıkarlarına hizmet ettiğini söylüyoruz. Bu anlamıyla tüm sınıflardan kadınlar, aile içinde/özel alanda erkek iktidarının baskısı altında yaşıyor. Tüm kadınlar erkek egemenliği karşısında ortak bir ezilmişlik yaşıyor ve ortak çıkarlara sahip. 8 Mart’lar da işçi sınıfından kadınların başlattıkları mücadele geleneğiyle tüm kadınlara armağan ettiği, birlik mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmayı hak ediyor.8-mart-neden-dunya-emekci-kadinlar-gunudur-7048779_x_5927_o

Kuvvetli fırtına seferleri iptal etti

Kuvvetli fırtına seferleri iptal etti

İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) ve Bursa Deniz Otobüsleri (BUDO) resmi internet sitelerinden, bugün yapılması planlanan bazı seferlerini olumsuz hava koşulları nedeniyle iptal ettiğini duyurdu.

İDO’nun iptal ettiği seferler şöyle:

07:00 Yenikapi – Bandirma Hızlı Feribot
08:40 Kadikoy-Yenikapi-Bursa Deniz Otobüsü
09:00 Bursa-Yenikapi-Kadiköy Deniz Otobüsü

BUDO’nun iptal ettiği seferler ise şöyle:

13:45 İstanbul (Kabataş) – Bursa (Mudanya) seferi
12:00 Bursa (Mudanya) – İstanbul (Kabataş) seferi
10:45 İstanbul (Kabataş) – Bursa (Mudanya) seferi
09:30 Armutlu (İhlas) – İstanbul (Kabataş)    seferi
09:00 Bursa (Mudanya) – İstanbul (Kabataş) seferi
08:30 İstanbul (Kabataş) – Bursa (Mudanya) seferi
08:00 Bursa (Mudanya) – İstanbul (Kabataş) seferi

Marmara Denizi’nde ulaşıma poyraz engeli 

Marmara Denizi’nde, akşam saatlerinde başlayan ve gece de etkisini sürdüren poyraz nedeniyle yerli ve yabancı bandıralı bazı şilepler yollarına devam edemedi.

Hızı zaman zaman 80 kilometreye ulaşan poyrazdan olumsuz etkilenen 53 şilep ve tanker, Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi sahillerinde demirledi.

Gemilerin, hava koşullarının iyileşmesinin ardından rotalarına göre hareket edeceği belirtildi.

Bu arada, fırtına balıkçıları da olumsuz etkiledi. Ava çıkan tekneler, poyraz dolayısıyla Şarköy, Mürefte ve Hoşköy balıkçı barınaklarına sığındı.

Meriç Nehri debisi taşkın alarmı seviyesine yakın akıyor

Bulgaristan’daki kar yağışı ve Edirne’deki sağanaklar nedeniyle debileri yeniden yükselişe geçen nehirlerden Tunca yatağının dar olduğu Sarayiçi Adası çevreye yayılışını artırdı. Adalet Kasrı, Kırkpınar Er Meydanı ve çevresine nehir suları yayıldı. Girişleri suyla dolan Kanuni ve Fatih ile ortasında su biriken Yalnızgöz köprüsü araç trafiğine kapatıldı.

Sarayiçi’nin su dolu olması nedeniyle adaya giriş yapılamıyor. Tavuk Ormanı bölgesinde mahsur kalan köpekler kurtarılmayı bekliyor.

Meriç Nehri ise geçen ay 31 yılın en yüksek debisine ulaşarak taşkın yapmıştı. Meriç’in debisi 48 saatte 2 katına çıktı. Nehir kenarındaki işletmeler önlem almaya başladı.

Saniyedeki akışı 1165 metreküp/saniyeye ulaşan Meriç Nehri taşkın alarmı seviyesinde akıyor. Vatandaşlar 3 ayda neredeyse üçüncü taşkını yaşadıklarını artık buna çare bulunmasının gerektiğini ifade ettiler. A

93485

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 8 Mart mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 8 Mart mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bir mesaj yayınladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Gönlümüzde her zaman müstesna bir yere sahip olan, gerek aile gerek toplum yapımızın temel direği kadınlarımızın, Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyorum. Yeni Türkiye yolunda ulaşmak istediğimiz hedefler konusunda kadınlarımıza da önemli sorumluluklar düşüyor. Bu doğrultuda son yıllarda gerçekleştirilen reformlarla, eğitimden sağlığa, çalışma hayatından siyasete kadar tüm alanlarda kadınlarımıza destek olacak önemli iyileşmeler sağlandı. Sorunlarının çözüme kavuşturulması açısından söz konusu reformların uygulamada tümüyle hayata geçirilmesi elbette büyük önem arz ediyor.”

‘Kadına şiddetle mücadeleyi sürdüreceğiz’^

Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, “Kadınlarımızın karşılaştığı sorunların, esasen tüm toplumun meselesi olduğu, dolayısıyla çözümlerin de ortak bir anlayışla üretilebileceği unutulmamalıdır. Konuya ilişkin mevcut sorunları dile getirmek, çözüm üretme amacıyla birlikte gayret göstermek için tüm imkanların seferber edilmesi gerekiyor. Bu hususta, devletimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmelerinin yanı sıra, kadınlarımızın da kendi haklarına sahip çıkmaları, her türlü ayrımcılığa, hak gaspına ve şiddete karşı mücadeleden çekinmemeleri de hayati önem taşıyor. İnanıyorum ki özgüvenleri yüksek, cesur, eğitimli kadınlarımızın, ekonomiden siyasete her alanda sayılarının artması, ülkemizi daha ileri ve gelişmiş bir seviyeye taşıyacaktır. Bu vesileyle, kadına şiddet meselesi başta olmak üzere mevcut sorunlarla kararlı biçimde mücadeleye devam edeceğimizi, kadınlarımızın hayat şartlarını daha da iyileştirmeye yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğimizi, ekonomik alanda olduğu kadar siyasi alanda da varlık göstermeleri hususunda kendilerine destek olacağımızı vurgulamak istiyorum. Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, temel haklar ve yükümlülükler açısından erkek ile kadın arasında herhangi bir farklılığa ve ayrımcılığa yer olmaması gerektiğini hatırlatıyor, tüm vatandaşlarımızı en kalbi duygularımla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.98461

Bakan Şimşek’ten twitter’da ilginç paylaşım

harita-001Bakan Şimşek’ten twitter’da ilginç paylaşım

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, twitter hesabında ilginç bir paylaşımda bulundu.

Şimşek, “Ülkelerde yaşayan ikinci büyük etnik gruba göre Avrupa haritası çizmişler, işte ortaya çıkan tablo” başlığıyla bir harita görseli paylaştı.

Görselde Türkiye’nin tamamı Kürdistan bayrağıyla gösterilirken, Almanya başta olmak üzere 4 ülke de en büyük ikinci etnik grubu Türk bayrağı ile gösteriliyor.

harita-001.jpg

‘Reyhan Karaca her yeri mordu’

‘Uyandığımda her yerim mordu’

Dün akşam evinde rahatsızlanan ve baygınlık geçiren Reyhan Karaca, -uyandigimda-her-yerim-mordu--1370139 yaşadıklarını sosyal medya hesabından hayranlarıyla paylaştı.
‘Hala iyi değilim’ diyen ünlü şarkıcı sayfasına;  “Hayat pamuk ipliği… Dün gece zehirlendim sanırım. Bütün gün halsizlikle geçti. Gece sabaha kadar karın ağrısı yaşadım. Gecenin körü kendimi banyoda baygın buldum. Ne kadar orada yattım bilmiyorum… Ayağa kalkmaya çalıştım, koridora ulaştım ki yine bayılmışım! Orada ne kadar kaldım hiçbir bilgim yok. Yine tüm çabamla ayağa kalktım, yatağa ulaşmaya çalışırken orada da bayılmışım.  Kafamı yürme bandının kenarına, sırtımı dolaba çarpmışım sanırım. Sabah uyandığımda her yerim şişmiş ve mordu. Hala iyi değilim. Hayatımda ilk kez 3 kere üst üste baygınlık yaşadım.  Ölüm o kadar pamuk ipliği ki, hayatın film şeridi gibi gözlerinin önünden geçiyor. Hiçbir şey yokken bunu yaşadığım için nazara inanmam gerekiyor sanırım. Annemin beni yerde bulduğundaki paniği beni en üzen andı. Allah herkese sağlık  versin. Şimdi daha iyiyim, arayan soran herkese çok teşekkür ederim.” notunu düştü.
 Reyhan Karaca’ya geçmiş olsun mesajları yağdı.

Ameliyat tarihi belli oldu!

Ameliyat tarihi belli oldu!

İbrahim Tatlıses’in oğlu İdo Tatlıses, önceki akşam İstinye Park’ta arkadaşlarıyla alışveriş yaparken görüntülendi.
Tatlıses, beyin ameliyatı geçirmek üzere Amerika’ya giden babasıyla ilgili sorular üzerine operasyonun 9 Mart Pazartesi günü gerçekleşeceğini açıkladı: “Babam oraya alıştı. 9 Mart’ta ameliyat masasına yatacak. Kalbim ve dualarım onunla.”ameliyat-tarihi-belli-oldu--1369948

Arabada deodarant sıkarken dikkat

 Almanya’nın Mohnesee kasabasında yaşayan 19 ile 21 yaşlarında olan iki kız arkadaşın, uzun süre otoparkta içerisinde oturdukları otomobil’de parfüm ve deodarantlarını defalarca sıktıklarını unuttular.

Daha sonra havalandırılmayan otomobil içerinde yaktıkları çakmak üzerine sıkışan gazdan dolayı araç etkili bir şekilde patladı.

Kızlar bu olay sonrası ikinci derece yanıkla hastaneye kaldırıldı.

Özgecan’ın adı ölümsüzleşti

Özgecan’ın adı ölümsüzleşti

Başbakan Davutoğlu, 15 Şubat Pazar günü toplu açılış için bulunduğu Antalya’da Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca yapımı gerçekleştirilen Kültür Mahallesi’ndeki Gençlik Evi’ne, Özgecan Aslan adının verileceğini açıklamasından 1 hafta sonra, Gençlik Merkezi üzerine ‘Antalya Özgecan Aslan Gençlik Merkezi’ yazılı tabela asıldı. Bakanlığın Haşim İşcan Mahallesi’ndeki gençlik merkezinin ardından ikinci proje olan Özgecan Aslan Gençlik Merkezi, çarşamba günü saat 10.00’da Antalya Valisi Muammer Türker tarafından düzenlenecek basın toplantısıyla kapılarını açacak.

Akdeniz Üniversitesi öğrencilerinin yoğun yaşadığı bölgede kurulan gençlik merkezi, 2 milyon 757 bin TL’ye inşa edildi. İçerisinde çok amaçlı spor salonu, tiyatro salonu, bilgisayar odaları, masa tenisi, bilardo gibi oyun alanları, resim derslikleri bulunan merkez 3800 metrekare kapalı alana sahip.99227